İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi düzenlediği haftalık basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bekayi, son iki haftadaki diplomasi gelişmelerine, özellikle Erakçi’nin bölgeye yaptığı seyahatlere değinerek, bölgede hâlâ Siyonist rejimin aşırı talepleri ve savaş yanlılığı nedeniyle süregelen krizle karşı karşıya olunduğunu söyledi.
Gazze ve Batı Şeria’daki olayların acı verici olduğunu belirten Sözcü Bekayi, "Son 24 saat içinde yaklaşık 200 masum insanın hayatını kaybederken çok sayıda kişi enkaz altında kaldı. Bu suçlar Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve insan hakları kuruluşlarının sessizliği, hareketsizliği ve ABD, İngiltere ve bazı Avrupa ülkelerinin aktif silah desteği eşliğinde gerçekleşmektedir" dedi.
Szöcü Bekayi, ABD Başkanı Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un zenginleştirme hakkındaki açıklamalarına tepki göstererek, "Dışişleri Bakanı'nın da belirttiği gibi İran’ın zenginleştirmeyi durdurması, askıya alması yönündeki talepler kabul edilemez. Zenginleştirme bir fantezi değil; İran’ın nükleer sanayisinin kesintisiz devamı için gerekli bir teknolojidir. Bu, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması çerçevesinde bizim hakkımızdır ve İranlı bilim insanlarının emeğiyle elde edilmiştir. Tutumumuzu açık ve net bir şekilde ilan etmişiz." ifadelerinde bulundu.
Bekayi, İran ile Rusya arasındaki anlaşmanın son durumuna ilişkin olarak, "İran ile Rusya arasındaki stratejik ortaklık anlaşması önemli bir konudur. Bu anlaşma dış politikanın öncelikleri arasında yer alıyor. Bu anlaşma Ulusal Güvenlik Komisyonu'nda incelenmiştir ve onay için meclise sunulacaktır." dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Erakçi’nin Avrupa ülkeleriyle ilişkilerin yeniden başlatılması yönündeki açıklamaları hakkında, "Avrupa ülkeleriyle ilişkimiz var. Bizim de onların da büyükelçilikleri faaliyet gösteriyor. Ancak ilişkilerin düzeyini artırmak gerekiyor. Bunun için Avrupa ülkelerinin yapıcı olmayan eylemlerden vazgeçmeleri lazım. Bunlar zor şeyler değil; uluslararası hukuk, karşılıklı saygı ve ortak çıkarlara dayalı hususlardır" ifadesini kullandı.
Bekayi, “snapback” (tetik mekanizması) hakkında, "Hiçbir haksız ve düşmanca eylem cevapsız kalmaz. Bu mekanizmanın (snapback) hiçbir meşru ve mantıklı temeli yok. İran’ın programı barışçıldır. Eğer programda en ufak bir sapma olduğunu kanıtlayabiliyorlarsa, bunu Güvenlik Konseyi'nde gündeme getirsinler" dedi.
Katar ve Umman'ın müzakerelerdeki rolüne de dikkat çeken Bekayi, "Genel olarak Fars Körfezi’ne kıyısı olan ülkelerle iyi ilişkilerimiz var. Geçtiğimiz hafta dışişleri bakanımız Suudi Arabistan, Katar, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne bir ziyaret gerçekleştirdi ve müzakereler hakkında görüşmeler yapıldı. Fars Körfezine kıyısı olan ülkeler komşuluk ilişkilerini gözetmeli ve yaklaşımlarını güçlü, istikrarlı ve kötü niyetli etkilere kapalı bir bölgenin inşasına odaklamalıdır. Katar’ın müzakerelerdeki rolü kesinlikle çok önemli ve bu, İran’ın bölgeye yönelik etkili yaklaşımının ve komşulara stratejik ortak olarak verdiği önemin bir göstergesidir. Bu, bölgeyi her türlü güvensizlik ve zorluktan koruma çabamızın bir parçasıdır" diye kaydetti.
PKK'nın silah bırakması hakkında da Bekayi şu ifadelerde bulundu:
"PKK’nın silah bırakma kararını memnuniyetle karşıladık. Bunun bölge güvenliğine katkı sağlamasını umuyoruz. IKBY yetkilileri, terör eylemlerini önleme konusundaki sorumluluklarının farkındalar. Irak’ın toprak bütünlüğünü korumak bizim için önemlidir."
Sözcü Bekayi, Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın Umman’a yapacağı ziyarete ilişkin olarak, "Bu olağan bir durumdur. Umman ile iyi ilişkilerimiz var. Bu ziyaret bir süredir gündemdeydi ve gerçekleştirilecektir. Ancak detayları Cumhurbaşkanlığı ofisi duyuracaktır" dedi.
İran-ABD arasındaki dolayılı müzakerelerin 5. turunun zamanı ve yerinin henüz belirlenmediğini belirten Bekayi, Avrupa ile yapılan görüşmeler hakkında ise, "Avrupa ile diyaloğun devam etmesine inanıyoruz. Zamanı ve yerı istişare sonrasında duyurulacaktır” ifadesini kullandı.
Bekayi, İran’ın belirlenen tarihte uranyum zenginleştirmeyi durdurduğuna dair haberlere yanıt olarak şu açıklamada bulundu:
"Hayır, İran böyle bir şeye razı değildir. Zenginleştirme yapan herkesin askeri hedefler peşinde olduğu iddiası tamamen açık bir safsatadır. Bu, kamuoyunu yanıltmak amacıyla bilinçli ve kötü niyetli bir çarpıtmadır. Zenginleştirme hiçbir şekilde nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılmaması anlamına gelmez. Soykırım yapan ve suç işleyen bir rejimin bulunduğu bir bölgede, böyle bir gerçeği göz ardı edemezsiniz ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) taraf olan, programı tamamen barışçıl olan bir ülkeden, nükleer programını durdurmasını bekleyemezsiniz. Bu beklenti ahlaka ve hukuka aykırıdır."
yorumunuz